Üç sene önce bir üniversitede verdiğim business networking semineri sonrasında dördüncü sınıf öğrencisi çekingen bir edayla yanıma yaklaştı. Bana giyim sektöründe tasarımcı olmak istediğini ancak katılması gereken birçok fuar, organizasyon ve aktiviteye yeni biriyle tanışırken kendini nasıl ifade edeceğini bilmediği için katılmadığını paylaştı.
Firmalarda oluşan pozisyonların neredeyse %80’i için hiç ilan verilmediğini biliyor muydunuz?
Peki, ya Amerikan Career Xroads firmasının 2008’de 49 firma ve bir milyon personelin üzerinde katılımla gerçekleştirdiği araştırmada işe alımların %59’nun Networking’le gerçekleştiğini biliyor muydunuz?
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki Stephen Covey’nin “Etkili İnsanın 7 Alışkanlığı” kitabındaki “Karşılıklı Bağımlılık” ilkesi her geçen gün daha da önem kazanıyor. İlişki ağı oluşturma bu ilkenin hayata geçmiş hali gibi geliyor bana.
Gerçekleştirdiğim yüzlerce business networking aktivitesi ve bir o kadar da katıldığım etkinlikten edindiğim deneyimle çok net şunu söyleyebilirim: Bazı insanlar halen LCV’nin ya ne demek olduğunu bilmiyor ya da öneminin halen farkında değiller!
Dünyada gerçekleşen tüm ticari hacmin %65’inin referanslarla, yani doğru kişiye kendinizi ve ürününüzü doğru tanıtarak gerçekleştiği bir ortamda, Türkiye’de Torpil ve Networking arasındaki farkı artık netleştirmek gerekmektedir.
İlk bölümde, kişisel ve kurumsal hedefleriniz doğrultusunda katılacağınız fuarların bir networking hazinesi değerinde olduğu uluslararası araştırmalar ve gözlemler doğrultusunda paylaşmıştı.
Peki, iyi de bunlara nasıl hazırlanmalı? İşte Fuarlar ve Networking araştırmasının ikinci bölümü!
Fuar ziyaretçilerinin %91’nin satın alma kararlarında katıldıkları fuarın etkisi olduğunu biliyor muydunuz?
Cumhuriyet Gazetesi'nin 18 Mayıs 2010 tarihinde Ertuğrul Belen'le Networking üzerine gerçekleştirdiği röportajın soru ve cevapları...
Networking, Business Networking, Social Networking, Networker, vb. son zamanlarda sık sık duymaya başladığımız İngilizce kelimler... Türkçe karşılıklarına bakıyorsunuz: iş ağı yönetimi, sosyal ağ oluşturma, çevre edinme gibi anlamlarla karşılaşıyorsunuz. Yanlış mı?
Hayatında bulunduğu şehirden başka bir yerde hiç yaşamamış biri olarak Antalya’ya gelmeden önce kafamı kurcalayan sorulardan biri de şuydu: “Yepyeni bir çevreye gireceğim, insanlarla nasıl tanışacağım? Arkadaşlarım olacak mı, yoksa uzun bir süre yanlız mı olacağız?”
Gerçekleştirdiğiniz bir toplantı/tanışma sonrasında ya da o günün bitiminde 5 dakika ayırarak bu metodu uygulamanız, yıllar sonra bile o kişiyi hatırlamanızı daha da önemlisi ilişkinizi bıraktığınız yerden devam ettirmenizi sağlayacaktır.
Sekiz buçuk santim en ve beş buçuk santim boyunda olan bir kağıt parçasının neredeyse aynı ebattaki size bedelsiz verilmiş dünyanın en yüksek kullanım limitli (ya da limitsiz!) kredi kartından daha değerli olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?
İsim hatırlamak business networking’de birçok ilişki kapısını hızlı ve etkin aralayan bir parola gibidir…
Her gün yaklaşık 30 milyon adet sunum hazırlandığını ve bunların kişi ve kurumları yaklaşık 250 milyon dolar kayba uğrattığını biliyor muydunuz? Daha kötüsü, The NewYorker yazarı Ian Parker’ın bu araştırması doğru fikrin yanlış sunumla hayata geçmemesinden oluşan kaybı kapsamıyor!
İş yemekleri ve davetlerinden sıkıldınız mı? Nedenini kendinize sordunuz mu? Acaba bu etkinliklerle ilgili olumsuz düşüncenizde sürekli duyduğunuz şu soruların etkisi ne kadar: ‘İşler nasıl gidiyor?’, ‘Sizde durumlar nasıl?’, ‘Ne var ne yok?’, ‘Ne yapıyorsunuz?’
Çalıştığımız şirketler, sahip olduğumuz kurumlar, üyesi olduğumuz kuruluşlar… Bünyesinde insan grupları ve kitleleri barındıran bu organize yapıların hepsinin ortak, önemli bir özelliği var: “İletişim Stratejileri”. Ya biz bireyler?
Dünya’da ulaşmak istediğiniz her kişiye sadece 6 referans uzakta olduğunuzu bilseydiniz neyi farklı yapardınız?