Asuman Bayrak'la yaklaşık 10 yıl önce Etohum'da gerçekleştirdiğim Speed Networking seansları sırasında tanışmıştık. Eczacıbaşı ve Microsoft gibi kurumsal şirketlerde çalıştıktan sonra 1993 yılında kurduğu Marjinal’i, 2008 yılında 60 ülkede 100 ofisi bulunan uluslararası Omnicom Group bünyesindeki Porter Novelli'yle birleştirmeyi başarmıştı. Yüzlerce markanın 360 derece iletişim danışmanlığını ekibiyle birlikte başarıyla gerçekleştirirken, gerçek bir Sivil Toplum Kuruluşu gönüllüsü olan bu kadın liderle röportaj anı sonunda gelmişti:
Ertuğrul Belen: Sizin için networking ne demek?
Asuman Bayrak: İnsanların uzmanlıklarına çok inanıyorum. Bunun da ilişkilerle geliştiğini düşünüyorum. Her konuda uzman bulmak, bulduklarımı ihtiyacı olanlarla tanıştırmak gibi bir takıntım var. Kısaca networking benim hayatım!
Ertuğrul Belen: Asuman Bayrak nasıl bir networkün merkezinde bulunuyor?
Asuman Bayrak: Çekirdek ailem, Marjinal ailesi, Marjinallilerin aileleri, hizmet verdiğimiz markalar, marka yöneticileri ve çalışanları, destek verdiğimiz sivil toplum kuruluşları….
Ertuğrul Belen: Böylesine geniş bir networkü yönetmeyi nasıl başarıyorsunuz?
Asuman Bayrak: Yarına bırakmama titizliği ile hiç zorlanmıyorum. Aslına bakarsanız, çözümsüz gelen sorunları çözmeye çalışmak ve hayır diyememek gibi bir problemim var. Ancak bende "ertesi gün" diye bir kavram olmadığından üzerime aldığım her işi hemen tamamlamaya çalışıyorum. Günlük 3-5 bin arasındaki mail trafiğini de ertesi güne bırakmadan bitiririm.
Ertuğrul Belen: CEO ve Lider Networking Programı'nda gerçekleştirdiğim bire bir çalışmalarda, etkili bir networkü yönetmekte zorlananların en önemli engelinin "günlük yoğunluk" olduğunu söyleyebilirim. Siz bununla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Asuman Bayrak: Artık hayatı mobil yaşıyoruz. Dolayısıyla sürekli hareket halinde, oldukça verimli çalışabiliyorum. İnsanlarla yüz yüze görüşmeler yapıp, görüşme aralarında e-postaları cevaplıyorum. Yani bunu yapmak için masa başında olmama gerek yok. Tüm bu işlerin yanı sıra önem verdiğim aktiviteleri de yapıyorum gün içinde. Örneğin bateri çalmaya gidiyorum veya küçük yeğenlerimle buluşuyorum.
2018 yılında Business Networking Akademi'nin Marjinal Porter Novelli ile çalışmaya başlamasıyla; Harvard Business Review'da yayınlanan araştırmalarımız, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik networking görüşmesi ve daha birçok önemli gelişmeye imza atmıştık. Bu süreçte, Marjinal Porter Novelli'nin Harbiye'deki ofisini ziyaret ettiğimde, hem ekip hem de ofis ortamına hayran kalmıştım.
Ertuğrul Belen: Ofisinizde kediler ve köpekler dolaşıyor. Hepsinin ismi var. İnsanların yüzü gülüyor. Ekibin kendi içinde bu kadar güçlü bir network oluşturabilmesinin püf noktası nedir?
Asuman Bayrak: Ekibin sinerjisi çok önemli. Marjinal’i kurduğumuz ilk günden beri buna dikkat ediyoruz. Ofiste bana ait bir oda veya masa yok. Açık ofiste boş bulduğum bir masada oturuyorum. Marjinal’de suratı asık birisini gördüğüm anda, buna sebep olan durumu çözmeye çalışırım. Örneğin bizde oflama yasak. Bir “Offf” sesi duyduğum zaman hemen “Kim ofladı?” diye seslenirim. Oflayan ekip üyesi kalkıp ekip motivasyonunu düşürdüğü için özür diler, sıkıntısını paylaşır. Bunun gibi şeyleri severek yapıyorum. Yapmacık olsa, 25 yıldır sürdüremezdim. Benim için ekibin motivasyonu her şey!
Birlikte yemek yiyip sosyalleşmeleri çok değerli. 20 yıldır şirketimizde her sabah 8:00 - 10:00 saatleri arasında kahvaltı olur. İşte burada ekibin sosyalleşmesi ve güne birlikte başlaması fark yaratıyor.
Ertuğrul Belen: Stresli zamanlarda ekip içindeki ilişkiler ve işbirliği nasıl yönetiliyor?
Asuman Bayrak: Stresli durumları, amiral gemisi adını verdiğim ekip üyeleri yönetiyor. Hatta yeni gelenlere bu stresi nasıl yöneteceklerini de öğretiyorlar. Eskiden bunu sadece ben yapıyordum. Amiral gemisinin varlığı stresimi gerçek anlamda bitirdi. Onlar, ekipleri yönetiyorlar. Yeni arkadaşlarımızın bu tecrübeleri dinlemesi çok değerli. Çünkü ben söylesem "Patron söyledi!" olurdu. Deneyimli ekip arkadaşlarının paylaşımları işin rengini değiştiriyor.
Ertuğrul Belen: Her sektörden en iyi markalarla çalışıyorsunuz. Hızla büyüyen bir ekibiniz var. Ekibe yeni katılanlar akışa ve şirketin kültürüne nasıl adapte oluyorlar?
Asuman Bayrak: Yeni katılan birisi mutlaka eski bir ekip üyesiyle birlikte çalışıyor. Ofise geldikleri günden itibaren ekipte olduklarını hissediyorlar. Marjinal’den ayrılırken "Bir stajyer olduğumu hiç hissetmedim. Birtakım konularda bana da fikirlerim soruldu" diyorlar. Bizimle yolları kesişen kişilere bu duyguları ne kadar hissettirebilirsek, ilişkiler o kadar daimi oluyor. Ajans olarak ekip içi iletişime ve paylaşıma çok önem veriyoruz. "Marjinal'de Hayat" adını verdiğimiz bir iç portalımız var. Burada herkes farklı konularda yazı veya video paylaşabiliyor. Portalımızda stajyerler dahi yazabiliyor.
Ertuğrul Belen: Çok uzun yıllardır sektördesiniz. Eski dostlar ve müşterilerle olan ilişkileri nasıl koruyorsunuz? Sizin için tanınmak ve onların aramalarını beklemek mi daha önemli, yoksa hatırlamak ve düzenli aramak mı?
Asuman Bayrak: Marjinal’i 25 yıl önce kurduk ve tanıtmak, çalışmak için tek bir markaya dahi gitmedik. Ajansı kurmadan önce bilişim sektöründe çalışıyordum. Marjinal kurulduktan sonra beni sektörden tanıyan bir firma bizimle çalışmak istediğini söyledi. Onlarla çalıştıktan sonra referanslarıyla başka bilişim firmaları geldi. Marjinal Porter Novelli olarak bizimle çalışan marka ve marka temsilcileri mutluluk duyarsa, büyüyeceğimizin bilincindeydik, öyle de oldu. Kendimizi tanıtma çabasına girmeden, konkurlara katılmadan, iş yapış tarzlarına inanmadığımız derneklere üye olmadan, müşteri hizmet kalitemizi sürekli artırarak bugünlere geldik.
Bizim sektörde, "Şu şirket ajansından memnun değilmiş, hemen teklif yollayalım!" yaklaşımı vardır. Bu bizde asla olamaz. Şirketler bizi duyar ve çalışmak için gelir. İşte bu networkümüzün gücüdür.
Müşterilerle ilişkilerimize gelince; hatırlamanın önemine olan inancımızla bir CRM sistemimiz var. Paydaşlarımız hakkında unutmamamız gerekenler bize düzenli hatırlatılıyor.
On beş günde bir yayınladığımız Marjinal Yaklaşımlar e-bültenimiz var. 2002’den bu yana 16 yıldır aralıksız yayınlıyoruz.
Network yönetiminde teknoloji ve dijitali çok etkili bir şekilde değerlendiriyoruz.
Ertuğrul Belen: Networking, yani güçlü ve güven odaklı ilişkileri bugünden geleceğe taşımakta iş dünyası genel olarak nasıl?
Asuman Bayrak: İş dünyasının çok dürüst olduğunu düşünmüyorum. Güçlü ve güven odaklı ilişkiler yerine çıkar odaklı ilişkiler ön planda. Ama kötümser olmaya gerek yok, değiştirebiliriz, yeter ki samimi olalım, çaba harcayalım.
Ertuğrul Belen: Bugüne kadar onlarca STK'ya (Sivil Toplum Kuruluşu) şahsen ve Marjinal ailesi olarak destek verdiniz. Vermeye de devam ediyorsunuz. Peki, STK'larda networking nasıl olmalıdır?
Asuman Bayrak: Türkiye'deki gönüllülük mekanizması maalesef henüz doğru işlemiyor. İşi gücü olmayanlar STK üzerinden mevkii kazanmaya çalışabiliyorlar. Emek verenlerse saygı görmediklerini düşündükleri an, küsüp STK'larını terk ediyorlar. Bu da STK'ya büyük zarar veriyor. Oysa STK'ların iş dünyası, şirketler ve çalışanlara çok katkısı var. Emek ve zaman harcamak gerekiyor.
Biz 25 yıldır 100'e yakın STK'ya destek vermişizdir. Şu anda da 360 derece hizmetlerimizle 20'nin üzerinde STK'ya destek veriyoruz. Bunun en olumlu etkisi Marjinallilerin "Biz, insanlar ve hayvanlar için çalışıyoruz. İyilik için çalışıyoruz" duygusunu hissetmeleri, hayatın anlamını bu açıdan da sorgulamaları. Örneğin Türk Eğitim Derneği'nin Cumhuriyet balosuna hazırlanırken Marjinallilerin gözlerindeki gururu görmek etkileyiciydi.
Sivil toplum tarafında profesyonel kadrolar çok sık değişiyor, network genellikle başkan ve/veya yönetim kurulu üyelerine kalıyor. Oysa sivil toplumun güçlenmesinin temelinde kurumsallaşma yatıyor. Kurum hafızasının profesyonellerle gitmemesini sağlamak gerekiyor.
Ertuğrul Belen: Gençleri önemseyen bir kadın lider olarak yeni kuşakla ilgili neler söyleyebilirsiniz? Onlarla birlikte çalışmanın püf noktası nedir?
Asuman Bayrak: Genç Marjinalliler bizim enerji depomuz. 60’ına merdiven dayamış biri olarak gençlerin varlığı bana yaşama sevinci veriyor. Bakış açıları, hiç düşünemediğiniz konuları algılama ve anlatma becerileri, tepkileri…. Püf nokta: Dinlemek!
Kurumiçi girişimcilik önem verdiğimiz başka bir konu. Kendi işlerinin patronu olmak isteyenlere, üzüleceğin maceralara atılma, sana ortamı sunalım diyoruz.
Ertuğrul Belen: Son olarak, isimleri yüzleri hatırlamak ve kartvizitlere not almak gibi etkili networking için yaptıklarınızı paylaşabilir misiniz?
Asuman Bayrak: Eskiden müthiş bir hafızam vardı. İsimler, yüzler ve hatta numaraları dahi ezbere bilirdim. Teknolojinin gelişimiyle birlikte kartvizit aldıktan sonra mutlaka CRM'e girilmesi için asistanımıza veriyoruz. Bilgiler, kartvizit tarama uygulamasıyla sisteme aktarılıyor. Ancak yine de CRM'e kartvizit girilmesinin, okyanusa taş atmak gibi olduğunu düşünüyorum. Önemli olan kartviziti alan kişinin kurduğu bağ ve son sohbeti hatırlamasıdır.
Tanıştığım kişilerin fotoğrafı varsa, kaydetmeye çalışıyorum. Birini görür de hatırlayamazsam, mutlaka yanına gidip çekinmeden, "Ben sizi tanıyorum. Nerede tanışmıştık?" diye soruyorum.