Ertuğrul Belen: Kolektif House, Türkiye’de yatırımcıları, startup’ları, freelancerları, butik ve kurumsal şirketleri aynı çatı altında buluşturan yeni nesil paylaşımlı ofis konsepti oldu. Aslında, önemli de bir networking merkezisiniz.
Ahmet Onur: Networking, hayatımın tam merkezinde yer alıyor. Esasında başlangıçta, farkında olmadan networking konusuna yatırım yapmışım. Bir konuyu araştırırken bilgiden başlamak yerine, her zaman güvendiğim insanların networkünden başlayarak bilgiye ulaştım.
Bunu yaparken de hep keyif aldım. Bir insanın kaliteli bir çevresi ve samimi ilişkileri olduğunda, iş ya da özel hayatında herhangi bir konuyu çözerken, networkü yaratıcılığını bile geliştiren inanılmaz bir kaynak oluyor. Üstelik hiçbir şekilde ‘benim için bir şey yapsın’ veya ‘beni bir yere yerleştirsin’ gibi bir düşünce ya da beklenti de olmuyor.
Liseyi yurt dışında yatılı okudum. Orada global ağların ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Daha sonra Babson Üniversitesi'ne girdim. Uluslararası öğrenci seviyesi yüzde 35 üzerinde olan bir okuldu. Bu arada, Babson mezunlarının yüzde 60’ı mezuniyet sonrası girişimci kimliği ile öne çıkar. Aramızda müthiş bir beyin fırtınası ve fikir alışverişi olurdu. Dolayısıyla networküm girişimcilikten yana güçlü başladı. Üniversitenin son yılında işimi kurdum. Doğru networkün değerini o zaman çok iyi anladım. Çünkü fikrimi sattığım ilk üyeliklerimiz, ilk yatırımcım ve hatta ortağım hepsi networkümdendi.
Ertuğrul Belen: Doğru network nedir?
Ahmet Onur: Öncelikle insanların aklında iyi, güvenilir ve itibarlı bir kişi olarak yer edinebilmek gerekiyor. Ondan sonra iletişimi almak üzerine değil de belirli bir saygı temeline oturtabilmeyi başarınca, o zaman aralarda sık sık buluşmak, konuşmak ve dokunmak için özel bir efor sarf etmeye gerek kalmadığına inanıyorum.
Mesela iki yıl konuşmadığım birisine şu anda yazsam, “Aa Ahmetcim merhaba, nasılsın? Uzun zaman oldu” tepkisini alabilirim. Belki daha fazla temas kursaydım daha yakın olacaktık. Ama ben iyi bir networkün sürekli iletişimden ibaret olduğuna inanmıyorum.
Yani, bir gün size ihtiyacı olduğunda ona destek vereceğinizi hissettirmeniz dahi yeterli olabiliyor. Yakın olmadığım bir insan da bugün gelip bana bir şey söylediğinde, oturup gerekli eforu sarf ediyorum.
Ertuğrul Belen: Yeni normal ile networking dinamikleri sizce nasıl etkilenecek?
Ahmet Onur: Temel bir değişiklik olacağına inanmıyorum. Daha fazla dijitalleşeceğiz. Normalde ben kimseyle Zoom toplantısı yapmazdım ama belki de ileride toplantıların bir bölümü Zoom’da ya da görüntülü olarak devam edecek. Eskiden verimsiz olsa da her senaryo için yüz yüze görüşürdük. Networking adına tek büyük değişimin bu noktada olacağını düşünüyorum.
Ertuğrul Belen: Kolektif House içindeki networkten bahseder misiniz?
Ahmet Onur: Üyelerimizin yüzde 30 ila yüzde 40'ının kendi aralarında iş yaptığı dönemler oldu. Etkinlikleri ve iç iletişimi önemsiyoruz. Hatta bunun için bir uygulama da geliştirdik. Üyelerimiz için kendi içimizdeki fiziki ve dijital etkinlik alanlarını artırmak istiyoruz. Niyetimiz bu çabaların sonucunda istihdamın ve iş hacminin artırılması. Aynı zamanda insanları huzurlu ve keyifli kılmayı amaçlayan da bir markayız.
Ertuğrul Belen: Sosyal ağların networking gücünden faydalanıyor musunuz?
Ahmet Onur: Covid-19 süreciyle beraber özellikle LinkedIn'de inanılmaz bir canlanma oldu. Networküm 3 bin kişiyken bir anda 12 binlere çıktı. Aslında, çok da aktif değildim. Faydası ne oldu? Kim kimdir hemen anlayıp, hızlı bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Telefon numarası ya da e-postasını paylaştıysa gerçek bir temas kurabiliyorsunuz. Hangi şirkete bağlı, bu şirkette kaç kişi çalışır gibi bir çok soruya cevap bulabiliyorsunuz.
"X bir firmada çalışan Y bir kişinin eğitim-iş geçmişi ne, ortak paydalarımız neler ve ona kimin referansıyla ulaşabilirim"i yakalamak gerçekten çok değerli bilgiler. LinkedIn, insanın kendini pazarlaması için de benzersiz bir platform. Bugün Instagram veya Facebook’ta aktif olmaktansa, LinkedIn’de iş birliği adına sesinizi duyurmak bana çok daha mantıklı geliyor. LinkedIn’in bu kadar faydalı olduğunu pandemiyle beraber tekrardan görmüş oldum.
Ertuğrul Belen: Genç bir lider olarak, gençlere networking konusuyla ilgili ne söylemek istersiniz?
Ahmet Onur: Network geliştirme bakış açısının aslında çok değerli olduğunu ve neden yapılması gerektiğini anlamalarını öneririm. Sebebi bugün belli olmasa bile yarın iyi bir networkün her türlü kapıyı açabileceğini bilmelerini isterim.
Bugün gençlerin networklerini büyütmek ve genişletmek için ek bir efor sarf etmeleri gerekiyor. "Derslerim iyi olmalı ama aynı zamanda networkümü de genişletmem lazım" demeliler. Bunu erkenden idrak eden insanları şanslı görüyorum. Bazen bana lisedeki gençler LinkedIn’den ulaşıyor ve bir şeyler soruyor. Bazıları da çekiniyor ve cevap alamam kaygısıyla yazmıyor. Ama yazanları hatırlıyorum. Benim gözüme ve aklıma girmiş oluyorlar. Herhangi birine yazmaktan çekinmemek, networkü genişletmek adına çok önemli bir yaklaşım.