Sessiz ve Sakinler de İş Dünyasında Kazanabilir mi?

TARİH: 7.02.2014
"Aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildir, özellikle de insanlar. Hayatın her noktasında, eğitim sisteminden iş dünyasına, insanlar iki kategoriye sokulurlar: içedönükler ve dışadönükler. Daha da kötüsü buna göre ödüllendirilir ve cezalandırılırlar."
İş Dünyası, Girişimcilik & Networking Ertuğrul Belen Yazı Serisi Bölüm 1 powered by Optimist Kitap
 
En çok satan iş kitaplarına bakın (1). Neredeyse hepsi harekete geçmek, aksiyon almak ve dışadönük olmakla ilgili. Günümüz iş dünyasında başarı, artık çoğunlukla enerjisini dışa yansıtabilen insanlarla bağdaştırılmış durumda: etkili konuşanlar, kitleye hitap edenler, ikna yetenekli popüler kişilikler, konferansları kaçırmayanlar, vb.
 
 
Öyle ki bu eserler arasında kendi kitabım Networking: Tanışma, Tanıştırma ve Tanınma Sanatı da bulunuyor. 
 
Peki gerçekten sadece dışadönükler mi başarılı olur? Yapısı itibariyle sessiz ve davranışlarıyla sakin olanlar da hayat yarışında kazanabilirler mi?
 
Bu soruların cevabını, yıllardır verdiğim konferanslar, danışmanlık yaptığım firmalar ve birebir çalıştığım profesyonellerde gözlemliyorum. Hatta Networking kitabımda motivasyonel konuşmacılarla yapılan bir araştırmaya yer vermiştim.  Binlerce kişiye konuşma yapan bu profesyonel konuşmacıları yakından incelediklerinde bir süprizle karşılaşmışlar: %70'e yakını birebir ilişkilerde çekingen ve sessiz çıkmış (2).
 
Yani aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildir, özellikle de insanlar. Hayatın her noktasında, eğitim sisteminden iş dünyasına, insanlar iki kategoriye sokulurlar: içedönükler ve dışadönükler. Daha da kötüsü buna göre ödüllendirilir ve cezalandırılırlar.
 
"Ben tek koşumluk bir atım, iki kişilik işler ya da takım çalışması için biçilmiş kaftan değilim... çünkü herhangi bir hedefe ulaşmak için düşünme ve yönetme işini tek bir kişinin yapmasının zorunlu olduğunu iyi biliyorum." demiş Albert Einstein (3). 
 
Stratejik hareket edebilmek için sessizlik, konsantrasyon ve çok düşünme ihitiyacını tüm damarlarında hisseden, ancak doğru ortamı firmasında ve ortaklığında bulumayan eminim çok kişi vardır. Dikkat edin; aksiyon almak, acele kültürü yaratmak, durmadan ilerlemek gibi popüler kavramların yarattığı etki hep gözlere hitap eder. Yani neredeyse firma içindeki kameralardan bile hareketliliği görebilmelisiniz. Bunun gibi önyargılar da sessizliği olumsuz etiketleyen bir kurum kültürü yaratır.
 
Amerikalıların "no news is good news" yani "herhangi bir haber geleceğine hiçbir haber gelmesin" sözü vardır. Bu da firmalarda birşey oluyormuş hissi yaratan içi boş aksiyonların aslında gereksiz olduğunu ve iş geliştirmenin sessizlik içinde de yapılabileceğinin altını çizer. 
 
Yönetim teorisyeni olarak bilinen Jim Collins'in "5. Seviye Liderler" adını verdiği kişiler vardı. Bu özel yöneticiler binlerce kişiden oluşan kurumlarını karizmalarıyla değil, profesyonel bir irade ve tevazuyla yönetiyorlardı. Örneklerden biri de Kimberly-Clark'ın eski CEO'su Darwin Smith'di. Utangaç ve uysal tavırlı bu adam, komutaya ilk geçtiğinde Wall Street Journal ve borsa onu hisse senetlerinin düşmesine sebep olacak kadar önyargıyla cezalandırmıştı. Ancak soğukkanlılığıyla aldığı kararlar kurumunu pazar ortalamasının dört katından fazla hisse senedi getirisi yaratan bir fenomene dönüştürmüştü.
 
İş dünyasında yeni nesil ilişkileri ve Networking'i incelerken bu konuyla ilgili harika bir eserle karşı karşıya geldim. Susan Cain'in "Sakinler de Kazanır" kitabı sanki bu makale başlığının canlı cevabı gibi oldu.  
 
 
Cain'in araştırmalarından iki tanesi dikkat çekici:
 
Cain, kişisel gelişim konferansları ve kitaplarıyla bilinen Tony Robbins'in "İçinizdeki Gücü Serbest Bırakın" kampına katılıyor. Daha iyi olmanın özellikle rekabetçi bir toplumda ön plana çıkabilmek ve liderliği de hiper-dışadönüklük olarak yorumlanmasını somut örneklerle eleştiriyor.
 
Cain daha sonra Harvard İşletme Okulu'na gidiyor. Aynı şekilde burada da içedönüklerin ne kadar zor bir mücadelede olduklarını birebir görüşmelerle açığa çıkarıyor.
 
Gerek kendi çalışmalarım gerek Susan Cain gibi yazarların araştırmalarından inanıyorum ki sessiz liderlik her geçen gün kalabalıklaşan dünyada büyük önem kazanacak. Çünkü arzı talebinden çok olan herşey değer kaybeder. Aynı şekilde iş dünyasında da herkesin ön plana çıkmaya çalıştığı ve çoğu zaman firmalara maliyet yartan içi boş stratejilerdense, sessiz ama akıllı adım atan çalışanlar ve liderler şüphesiz önem kazanacaklar.
 
Kaynaklar
1) Capital Dergisi, Sayfa 25, Ocak 2013
 
© Copyright 2008-2013 Ertuğrul Belen – Bu sitede yayınlanan tüm içerik hakları Ertuğrul Belen ve Business Networking Akademi'ye aittir. Herhangi bir şekilde alıntı yapıldığı takdirde “Kaynak: Ertuğrul Belen – www.networkingakademi.com” ibaresi kullanılmalıdır.
Ertuğrul BELEN | Networking Akademi