Networking Yazı Serisi - Bölüm 9 - Her Yerde Networking (1/2)

TARİH: 6.06.2015
Hangi fırsatın nerede nasıl karşınıza çıkacağını asla bilemezsiniz. Örneğin, çevrenizdeki insanlara işe giriş hikayelerini sorun. Rastlantı faktörünün gücüne inanacaksınız. Kimi zaman Networking amacıyla gitmediğiniz yerlerde de Networking yapabilirsiniz ve bunun size hangi kapıları aralayacağını bilemezsiniz:
Restoranlar
Restoranlar da önemli bir Networking mekanıdır. Bazen, restorana gidiş amacı karnınız acıktığı içindir. Fakat çoğunlukla “yemek yemek” dışında başka bir temel amaç bulunur. Birileriyle buluşup yemek yiyiyorsanız, öncelikli amacınız “yemek” değil, “beraber” yapılan aktivitedir. Örneğin, bir iş yemeği, yemekten çok işin bağlandığı bir etkinliktir. Yemek kesinlikle ikinci plandadır. Yemeğinizi unutur, karşınızdaki kişinin söylediklerine ve sohbetin seyrine kendinizi kaptırırsınız. 
 
Networking için mutlaka sizi tanıyan bir iki restoranınız olsun! Yemekleri güzel ve servis kalitesi düzgün bir yerde sizi tanıyan birilerinin olmasını sağlayın. Kapıdan içeri misafirlerinizle girdiğinizde adınızın söylenerek karşılanmanız olumlu bir ilk izlenim bırakacaktır. Fiyat ve menü için üç dört farklı kategori belirleyin ve bu mekanlara düzenli olarak gidin. Böylece o işletmede simanız yerleşir. Diyelim, bir grubu yemeğe götüreceksiniz, bu mekanlardan birine götürün. Siz onları, onlar da sizi tanıdıkları için daha rahat olacaksınız ve “acaba yemek güzel mi?”, “hesap ne kadar gelecek?” gibi sorular kafanızı meşgul etmeyecek. 
 
Genellikle iş yemekleri “bir an önce bitsin” diye bakılan buluşmalardır. İster ağırlayın, ister ağırlanın önceliğinizin “yemek” olmadığını sakın unutmayın. Ve kaygılarınızı bir kenara bırakıp iyi vakit geçirmeye bakın. Genellikle, iş yemeklerini can sıkıcı hale çeviren ve insanların panik atak durumlarına girmesine yol açan şey, “ters bir şey olması” kaygısıdır. 
 
İş yemeklerinde de doğal olun. Hatır için çiğ balık (sushi) yemeyin. Normalde elinizi sürmeyeceğiniz şeyleri, başkaları tercih ediyor diye ısmarlamayın. Herkesin yürüdüğü yoldan gitmemek ve sırf aykırı olmak için balık lokantasında köfte yemeye de kalkmayın. Kendi değerinizi menüdeki en pahalı yemek, en pahalı içecekle biçmeyin. Sofra facialarında en karikatürize edilen örnek, yan masaya uçan ıstakozdur, ancak bir hamburger ondan daha tehlikeli olabilir. Bir yandan yağları, diğer yandan domatesi, turşusu akan sandviçlerden başka zaman tatsanız daha iyi olabilir. Alkol konusunda, kendi dozunuzu biliyorsunuzdur. Muhabbet ne kadar keyifli ilerlerse ilerlesin, limitlerinizi aşmayın. 
 
Herhangi bir restorana ikiden fazla gitmişseniz, kendinizi tanıtın. Böylece tanınırsınız. Akıllı garsonlar, müşterilerinin en önemli bilgilerini tutarlar. 
 
Bazen, yanınızdaki masada keyifli bir muhabbet olur. Kapalı bir grupsa, “muhabbete ben de katılabilir miyim?” deyip yemeklerinin ortasında damlamayın. Ama ortam buna el veriyorsa, uygun fırsatta masa değiştiren ve sohbete eşlik edenleri çok gördüm. Gerçekten Networking için uzun süren sofra muhabbetleri bire birdir! Ama dikkat! Politika, din ve hatta futbol gibi ciddi meselelere fazla dalmayın. Hiç tanımadığınız insanlarla bu konulara dalmak, masanın ortasına saatli bomba koymaya benzer. 
 
Uçak, Tren, Otobüs ve Bekleme Salonları
Uçak, otobüs ya da tren fark etmez; yolculukları hep keyifli bulmuşumdur; terminallerde beklemeyi de. Buralar çok zengin gözlem yerleridir; pek çok farklı insanı bir arada görme fırsatını bulursunuz: sabırsızlar, sakinler, miskinler, meraklılar... Çeşit çeşit insan bir yerden diğerine gidebilmek için aynı yerde buluşurlar.
 
Dışa dönük bir insansanız ve havanızdaysanız, bu ortamda bir Networking seansı gerçekleştirebilirsiniz. Özellikle, havaalanlarında Business Lounge olarak tasarlanmış mekanlar bunun için biçilmiş kaftandırlar. Hazırlamanız gereken bir sunum ya da bitirmeniz gereken bir rapor yoksa, yanınızdaki yolcularla sohbet etmeyi deneyin. Zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Üstelik, konuştuğunuz insanın ilginç biri çıkma ihtimali de var. Bu durumda, iletişim bilgilerinizi paylaşıp daha sonra tekrar görüşmenin iyi bir fikir olacağını söyleyebilirsiniz. 
 
Yolculuklar, yeni fırsatları da beraberinde getirebilirler. İlginizi çeken biriyle tanışmak istiyorsanız çekinmeyin, ancak karşılık görmüyorsanız üstelemeyin de. Yanına oturan kişileri esir alan yolculardan olmayın. Bazen, tanımadığınız biriyle konuşmanın rehavetinize kendinizi kaptırıp, en derin ailevi problemlerinize kadar “paylaşabilirsiniz”. Ne var ki karşınızdaki kişi, bunu her zaman bir paylaşım olarak görmez, çoğu zaman daralıp bunalır. Karşımızdakinin ruh halini ve tanışma istekliliğini de göz önünde bulundurmalıyız. 
 
Spor, Hobiler ve Diğer Aktiviteler
Networking amacı gütmeden doğal olarak Networking yapabileceğiniz yerlerden biri de spor salonlarıdır. Herhangi bir sporla uğraşmaya başladığınızda, o sporla ilgilenen diğer insanlarla tanışmaya başlarsınız. Düzenli olarak spor yaptığınızda, sosyal bir insan olmasanız da, birkaç kişiyle “göz aşinalığınız” olmaya başlar, sonrasında “merhabalaşmaya” başlarsınız. Bir bakarsınız, “spor arkadaşlarınızdan” bahsediyorsunuz. 
 
Bazı sporlar, doğaları gereği sosyaldirler. Tenis oynamak için en az bir kişiye daha ihtiyacınız vardır. Voleybol ve basketbolda bu sayı artar; futbolda ise tavan yapar. Spor sayesinde tanıştığınız insanlarla ortak amacınız dışında bir şeyler paylaşmanız gerekmez. Ancak kafa yapınızı Networking’e ayarlamışsanız, bu karşılaşmaları da birer fırsata dönüştürebilirsiniz. 
 
Aynı sporlardan hoşlanan, aynı hobileri paylaşan, aynı müzikleri dinleyen, aynı filmleri seyreden insanlar, birbirleriyle sohbet etmekten de keyif alırlar. Bu da pek şaşılacak bir durum değildir. Halı sahanın yanında, tango, Portekizce, offroad, kültür ve sanat festivalleri, elektronik müzik partileri, briç ve satranç, doğa sporları gibi birçok aktivite ve etkinlikte, farklı ve ilginç insanlarla bir araya gelebilirsiniz. Bağlantılarınızı sürdürdükçe, diğer ihtiyaçlarınıza da bu yeni tanışıklıklarınız sayesinde çözüm bulabilirsiniz. 
Ertuğrul Belen & Optimist Yayınevi