Networking Yazı Serisi - Bölüm 7 - Kartvizitler

TARİH: 8.07.2014
“Kartvizitlerin devri geçti, artık imzalar bile elektronik” diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Kartvizitler, en güçlü Networking araçlarındandır. Mutlaka yanınızda kartvizit bulundurun. İş dünyasında biri sizden iletişim bilgilerinizi istemez, doğrudan kartvizitinizi sorar.
Kartvizit, birinin size nasıl ulaşabileceğinin bilgisini taşır. Üzerinde şu bilgilerin bulunması iyi olur: Adınız, çalıştığınız pozisyon ve firmanızın adı, iş için kullandığınız sabit telefon veya cep telefonu numarası ve email adresiniz. Bunların dışında, paylaşmayı istiyorsanız özel cep telefonunuz, firmanızın adresi ve websayfasının bilgilerini de kartvizitinizin üzerinde bulundurabilirsiniz. 
 
Kartvizitler, profesyonelliğin aynasıdır. Renkli bir kişiliğiniz olabilir, ancak kartvizit kurumsaldır. Sade bir tasarım, alacalı bulacalı olanından daha fazla dikkat çeker. Kartvizitinizdeki bilgilerin güncelliğini kontrol etmelisiniz. İletişim bilgile-rinizden biri değiştiğinde, “elimdekiler bitince yenilerim” demeyin. Gittiğiniz her ortamda kalemle kartvizit üzerinde düzeltme yapmanız gerekir ki bu da hoş bir görüntü değil. Ayrıca, kartvizitinizde yazım hatası bulunmamasına da dikkat edin. 
 
En çok merak edilenlerden biri de kartvizitin ne zaman verileceğidir. Bunun katı kuralları yoktur; birini aramak istiyorsanız, kartını istersiniz, sonra siz de kendi kartınızı verirsiniz. Hepsi bu!  
 
Unutmayın ki kartvizitler koleksiyon yapmanız için değildir. Bu sebeple karşınıza her çıkan kişinin kartını toplamak yerine yalnızca arayacağınıza emin olduğunuz kişilerin kartını alın. Ya da kartvizitini aldığınız kişileri arayın. 
Biri size kartvizitini uzattığında, okumadan cebinize koymayın. Konuştuğunuz kişinin ismini içinizden tekrarlayın.  
 
Topladığınız kartvizitleri, kendi kartvizitlerinizle karıştırmamak için farklı ceplerinizde tutmanız organizasyon için iyi bir fikir olabilir. Böylece biri kartınızı sorduğunda, ceplerinizde size ait olmayan kartvizitleri ayıklamak zorunda kalmazsınız. 
Bu arada, üst düzey bir yöneticiye “Size kartımı vereyim” demeyin. Özgüven iyidir ama bazı durumlarda sizi gülünç duruma düşürebilir. Karşınızdaki sizi aramayı düşünüyorsa, zaten kendisi sorar.
 
Son olarak, etkinlik süresince cep telefonunuzu sessize alın. Konuşmalarınızda jargondan ve argodan uzak durun. 
Etkinlik sona erdikten sonra, yalnız gittiyseniz kendi başınıza, arkadaşlarınızla gittiyseniz hep beraber mümkünse bir değerlendirme yapın. Sizin için ilginç olan noktaları madde madde listeleyin. Kimlerle tanıştığınızı, neleri takip etmeniz gerektiğini, neleri araştırmayı düşündüğünüzü paylaşın. Networking için iletişim bilgilerini aldığınız kişileri nasıl takip edeceğinizi belirleyin. Kafanızda yeni bağlantılarınızı, başka kimlerle tanıştırabileceğinizi tartın. 
 
Networking, özel bir yetenek gerektirmez. İlk seferde olmuyor diye üzülmek saçma olur, çünkü networking deneyimle gelişir. Deneyerek, yanılarak, sonrasında tekrar deneyerek sizin için doğru Networking yaklaşımını bulacaksınız. 
Ertuğrul Belen & Optimist Yayınevi